Birçok yedek malzeme ve mühendisliğin halen yurt dışından geldiğine dikkat çeken Güriş Holding Enerji Grubu CEO’su Ali Karaduman, Türkiye’de artık rüzgar türbinin geliştirilmesinin vaktinin geldiğini söyledi.
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TÜREB tarafından online ortamda düzenlenen “TÜREK@home” panellerinin üçüncüsü “TR Rüzgar Piyasası Görünümü: Yerli ve Küresel Pazarlardan Çıkarılan Dersler ve İş Modeli Karşılaştırmaları” adıyla 24 Mart 2021’de gerçekleşti.
Panelin katılımcılarından Güriş Holding Enerji Grubu CEO’su Ali Karaduman konuşmasında Türkiye’de yerli türbin üretimine vurgu yaparken; yeni YEKDEM mekanizmasının yatırımcılara olan etkisine de değindi.
Dünyanın geleceğinin temiz enerjide olduğunun kesin olduğunun altını çizen Karaduman, “milli ve yerli değerimiz olan Türk mühendisliğini yerli türbinimizin geliştirilmesinde kullanmamız gerekiyor.” dedi. Bu bağlamda Türkiye’de uygulanan türbinlerin hepsinin yurt dışı menşeli olduğunu belirten Karaduman şunları söyledi: “Artık bunu Türkiye’ye mal etme zamanımız geldi. Jeotermalde biz bunu yaptık. Rüzgarda da bunu yapmak istiyoruz. Türkiye’de artık rüzgar türbinin geliştirme vaktimiz geldi.”
Rüzgar enerjisinde ulaşılan 10.000 MW’ta yurt dışına bağımlı olunduğuna dikkat çeken Karaduman, birçok yedek malzeme ve mühendisliğin halen yurt dışından geldiğini söyledi. Karaduman sözlerine şöyle devam etti: “Rüzgar türbinlerinin ömürlerine bakarsak, ömürleri maksimum 25 sene. Lisans süreleri de 49 sene. Demek ki, bu türbinlerden sonra ikinci seri türbinlerimizin tedarikine geçeceğiz. Bu tedarik esnasında da Türkiye Cumhuriyeti’nin muhakkak bizlere destek vermesini bekliyoruz.”
Yatırımlarının pandemi nedeniyle gevşemediğine değinen Karaduman, son sürat yatırımlara devam ettiklerinin de altını çizdi. Karaduman sözlerine şöyle devam etti: “Fakat süratimizin devam etmesi açısından yeni uygulanan YEKDEM mekanizmasında yüzde 40’lık bir gelir kaybımız ortaya konduğu için biz şu an mecburen biraz frene basmak zorunda kaldık. Çünkü hem pandemi sürecinde finans bulma zorluğumuz hem de YEKDEM mekanizmasındaki fiyat düşüklüğü bizlerin yatırım yapmasını neredeyse engeller duruma getirmektedir.”
Bununla beraber Karaduman Türkiye’de yatırım yapılacaksa devletin de kendilerine destek sağlaması gerektiğinin altını çizdi. Karaduman sözlerini şöyle tamamladı: “Yüzde 40 oranında gelir düşüşü, yatırımların döviz cinsinden gerçekleştiğinden döviz kurlarındaki volatilitenin etkisi, fiyat ve kur riski, Projelerin IRR (iç karlılık oranları) düştü. Banka riski ve kredi oranları değişikliği bizim yenilenebilir enerjilere yatırımızı azaltmıştır. Enerji talebindeki artış pandemiden sonra daha fazla olacaktır.”