Avustralya Monash Üniversitesi bilim insanlarının yaptığı araştırma, nadir toprak elementi seryumunun; bakır, altın, gümüş ve uranyum mineralizasyonundaki önemli bir reaksiyonun kaderini etkilediğini buldu.
Avustralya Monash Üniversitesi’ndeki araştırmacıların, Nature Communications‘da yayımlanan çalışması, ‘nadir topraklar’ adı verilen elementler grubuna ait olan seryumun önemli reaksiyonları hızlandırmasının yanı sıra başka önemli rollere de sahip olduğunu buldu. Çalışma, araştırmacıların laboratuvarda Güney Avustralya’daki Olimpiyat Barajı’nda bir trilyon dolar değerinde metalin yoğunlaşmasına neden olan süreçleri yeniden oluşturmaya çalıştıkları ‘Olympic Dam in a test tube’ projesinin bir parçasını oluşturuyor.
Araştırma ekibi, manyetitin hematit ile yer değiştirmesi sırasında seryumun aktif bir rol oynadığını keşfetti. Buna göre; reaksiyonu hızlandıran bir katalizör görevi görür, değerli minerallerin çökelmesi için alan sağlar ve çökeltinin metal donanımını artırmaya katkıda bulunan reaksiyon ve sıvı akışı arasında olumlu bir geri bildirim sağlar.
Monash Dünya, Atmosfer ve Çevre Okulu’nda profesör ve çalışmanın yazarlarından Joël Brugger, önceden cevher sıvılarının Olimpiyat Barajı’na giderken bir miktar seryum aldığını düşündüklerini söyledi. Brugger sözlerine şöyle devam etti: “Ancak, seryumun varlığı, Olimpiyat Barajı’ndaki bakır, altın, gümüş ve uranyum mineralizasyonuyla ilişkili önemli reaksiyonlardan birinin kaderini etkilediği için sonuçlarımız seryumu sürücü koltuğuna yerleştiriyor.”
Muazzam miktarda metalin biriktiği doğa harikaları olarak nitelendirilen dev cevher yatakları, Avustralya’nın servetinin önemli bir bölümünü temsil ediyor. Buradan hareketle Brugger, şunları söyledi: “Yeni dev yatakları keşfetmek ve mevcut olanları verimli bir şekilde çıkarmak için değerli metalleri barındıran mineralleri oluşturan ve dönüştüren süreçlerin mekanik anlayışına ihtiyacımız var.
Daha fazla geri dönüşüm, ham maddelerin geleceğinin önemli bir parçası olsa da karbonsuz bir ekonomiye geçişi sağlamak için bugüne kadar çıkarılmış olanların toplamından daha fazla metale ihtiyacımız var.”