Yenilikçi BREST-OD-300 hızlı reaktör ile etkinleştirilen 300 MW’lık nükleer güç ünitesinin inşaatı, Rusya’nın Tomsk bölgesi Seversk şehrinde yer alan yer alan Sibirya Kimyasal Tesisi’nde (Siberian Chemical Combine) başladı.
BREST-OD-300 hızlı nötron reaktörlü benzersiz güç ünitesinin yapımına, Rosatom’a bağlı yakıt şirketi TVEL’in Rusya’nın Tomsk bölgesi Seversk şehrinde yer alan Sibirya Kimyasal Tesisi’nde başlandı.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen beton dökme töreni Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kararnamesi ile ilan edilen Bilim ve Teknoloji Yılı kapsamında gerçekleşti.
“Nükleer yakıtın sonsuz kere yeniden işlenmesi sayesinde nükleer enerjinin kaynak tabanını neredeyse tükenmez hale gelecek. Aynı zamanda, gelecek nesiller için kullanılmış nükleer yakıt biriktirme sorunu ortadan kalkmaktadır. Bu projenin başarılı bir şekilde uygulanması, ülkemizin çevre dostu olma, erişilebilirlik, güvenilirlik ve kaynak kullanımının verimliliği açısından sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle tam olarak uyumlu dünyanın ilk nükleer teknolojisine sahip olmasını sağlayacaktır. Bugün, insanların yaşamlarını iyileştirmek için benzersiz çözümler sunarak dünyada nükleer teknoloji alanındaki liderliğimizi bir kez daha teyit ediyoruz.”
Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhache
Hızlı nötron reaktörlerinde kullanıma uygun MNUP (karışık uranyum-plütonyum nitrür) yakıtıyla çalışan reaktör, 300 MW kurulu güce sahip olacak. Yeni güç ünitesi, küresel nükleer sanayinin en önemli tesisi olan Pilot Demonstrasyon Enerji Kompleksi’nde (PDEK) yer alıyor. Bu kompleks, birbiriyle bağlantılı üç tesis olan uranyum-plütonyum nükleer yakıt üretimi (üretim/yeniden üretim) tesisi, BREST-OD-300 güç ünitesi ve ışınlanmış yakıtın yeniden işlendiği tesisten oluşuyor. BREST-OD-300 hızlı nötron reaktörlü güç ünitesinin yapımıyla dünyada ilk kez kapalı nükleer yakıt döngüsüne sahip ve hızlı reaktörlü bir nükleer santral kurulmuş olacak. Yeniden işleme sonrası, reaktörden çıkan ışınlanmış yakıt yeniden üretime (yani taze yakıt üretimine) gönderilecek ve bu sayede sistem yavaş yavaş özerk ve harici enerji kaynaklarından bağımsız hale gelecek.
“BREST-OD-300 kurşun soğutmalı reaktörün tasarımı doğal güvenlik ilkelerine dayanıyor. Reaktörün özellikleri, eriyik kapanından ve büyük hacimli destek sistemlerinden vazgeçilmesini, ayrıca reaktör dışı ekipmanın güvenlik sınıfını düşürmeyi mümkün kıldı. Reaktör tesisinin tasarımı ve fiziki özellikleri, halkın tahliyesini gerektiren kazaların da bertaraf edilmesini sağlıyor. Uzun vadede, bu tür tesisler nükleer enerjiyi yalnızca daha güvenli kılmayacak, aynı zamanda en verimli termal enerji üretimine; özellikle de buhar ve doğal gaz teknolojisine kıyasla ekonomik anlamda daha rekabetçi hale getirecektir.”
Rosatom’un Uluslararası Bilimsel ve Teknik Projeler Özel Temsilcisi ve ‘Atılım’ Projesi Müdürü Vyacheslav Pershukov
Rusya’nın sektördeki stratejisi, termal ve hızlı nötron reaktörleri ile kapalı nükleer yakıt döngüsünden oluşan iki bileşenli bir nükleer enerji sanayisi yaratılmasına dayanıyor. PDEK, Rosatom’un nükleer enerji için yeni bir teknolojik platform yaratmayı amaçlayan stratejik projesi ‘Atılım’ çerçevesinde inşa ediliyor. Bu kapsamda nükleer malzemelerin geri dönüşümü teknolojilerinden yaygın bir şekilde yararlanılması öngörülüyor. Bu teknolojiler sayesinde nükleer enerji sanayisinin hammadde tabanı kat be kat genişletilmekle kalmayacak, aynı zamanda kullanılmış yakıt ve nükleer atık birikmesi sorunu da çözülmüş olacak. Başka bir deyişle, kullanılmış nükleer yakıt ürünleri depolanmak yerine yeniden kullanılarak sanayide üretilen atık hacmi önemli oranda azaltılacak.
“Proje iş organizasyonu bakımından SSCB döneminin atom projeleriyle benzerlikler taşıyor. Koordinasyon Konseyi’ne Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev başkanlık ediyor. Projenin yöneticisi ise onun birinci yardımcısı Alexander Lokshin. Ana işletmelerde, proje üzerinde çalışan uzmanları bir araya getiren Sorumluluk Merkezleri kuruldu. Tam ölçekli bilimsel araştırma, ekipman tasarımı ve üretiminden PDEK tesislerinin tasarımı, inşası ve devreye alınmasına kadar net bir çalışma yol haritası oluşturduk. BREST-OD-300 reaktörünün 2026’da faaliyete geçmesi planlanıyor. 2023 yılına kadar da yakıt üretim tesisi kurmak istiyoruz. 2024 yılına kadar ise ışınlanmış yakıtın yeniden işleneceği modülün inşaatına başlanması planlanıyor.”
Atılım Projesi ve N.A. Dollezhal Elektrik Mühendisliği Araştırma ve Tasarım Ensititüsü Bilimsel Danışmanı Evgeniy Adamov
Hızlı reaktörlerin avantajı, yakıt döngüsünün ikincil ürünlerinin (özellikle plütonyumun) enerji üretimi için verimli bir şekilde kullanılabilmesi. Aynı zamanda, yüksek yeniden üretim oranına sahip olan hızlı reaktörler, tükettiğinden daha fazla potansiyel yakıt üretebiliyor ve oldukça aktif transuranik elementleri (aktinitler) yakabiliyor; yani enerji üretiminde kullanabiliyor. BREST-OD-300 reaktörünün ana enerji bileşeni olan plütonyum-239, doğal uranyum cevherinde yüzde 99’dan fazla oranda bulunan uranyum-238 izotopundan üretiliyor. (Halihazırda termal reaktörlerde enerji üretimi için doğal uranyumun yüzde 0,7’sini oluşturan uranyum-235 izotopu kullanılıyor.) Yenilikçi teknolojilerin kulanılmasının doğal uranyumun verimliliğini üstel olarak artırması bekleniyor.
“Atılım projesinin yalnızca yenilikçi reaktör geliştirilmesini değil, aynı zamanda yeni nesil nükleer yakıt döngüsü teknolojilerinin kullanılmasını da kapsıyor. Bunun içerisine öncelikle, bu kurşun soğutmalı hızlı reaktörün verimli çalışmasını sağlayacak ve tamamen plütonyum ve tükenmiş uranyum gibi geri dönüştürülmüş nükleer malzemelerden oluşan yoğun nitrür yakıt (MNUP) üretimi girmektedir. İkincisi, ışınlanmış yakıtın işlenmesi ve atık yönetimi için daha verimli ve ekonomik açıdan cazip radyokimyasal teknolojiler. Bütün bunlar bir araya geldiğinde, geleceğin nükleer enerjisi üretim zinciri neredeyse atıksız ve yenilenebilir hale gelecek.”
TVEL Başkanı Natalya Nikipelova