Ormanların ve turbalıkların kullanımının karbon yutakları üzerinde etkili olduğundan hareketle bilim insanları; karbondioksit ve diğer sera gazı emisyonlarına dayalı olarak rüzgar enerjisi, silvikültür ve turbalıkların çevresel etkilerini analiz edecek bir işletim modeli oluşturmayı amaçlıyor.
Yenilenebilir enerjiye ihtiyaç duyulduğu günümüzde rüzgar türbinleri, gürültü ve peyzaj faktörleri nedeniyle yerleşim bölgelerine çok yakın inşa edilemiyor. Diğer yandan bazı çevrelere göre ıssız alanlara türbinlerin dikilmesi doğayı daha parçalı hale getiriyor ve hayvanları etkiliyor. Ormanların ve turbalıkların kullanımının karbon yutakları üzerinde etkisi bulunuyor. Buradan hareketle Finlandiya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün (Natural Resources Institute Finland /Luke) koordine ettiği LandUseZero projesi, arazi kullanımını insanlar ve çevre için mantıklı ve kabul edilebilir kılan bir işletim modeli oluşturmayı amaçlıyor. Bu bağlamda proje, karbondioksit ve diğer sera gazı emisyonlarına dayalı olarak rüzgar enerjisi, silvikültür ve turbalıkların iklim etkisini hesaplamak için uyumlu bir yöntemin oluşturulmasıyla başlayacak. Bu şekilde, her bir arazi kullanımının net iklim etkisi birbiriyle karşılaştırılabilecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın başlattığı tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve karbon yutaklarını ve stoklarını güçlendirmeyi amaçlayan Karbonu Yakala (Catch the Carbon) iklim programının bir parçası olan proje, 2021-2023 yılları arasında gerçekleştirilecek.
LandUseZero projesi, ülke çapında 2022’nin başında yapılacak olan anket ile başlayacak. Anket, insanların rüzgar enerjisine ve ormanların ve turbalıkların iklim açısından akıllı ve biyolojik çeşitliliği destekleyen kullanımına yönelik tutumlarını belirlemeyi amaçlıyor.
“Amacımız, iklim ve biyoçeşitlilik için faydalar üretirken ve sonuçları insanlar tarafından kabul edilebilir hale getirirken, rüzgar enerjisini, ormanların kullanımını ve turbalıkların restorasyonunu en iyi şekilde bir harita üzerinde yerleştirmek için yukarıda belirtilen tüm faktörleri bir araya getirmektir.
Rüzgar gücünün etkisi normalde saatler, ormanlarınki yıllar ve turbalıklarınki onlarca, hatta yüzlerce yıl içinde hesaplandığından, bu özellikle zorlayıcıdır. Dahası, fosil enerjisinin hacmi azaldığında, rüzgar gücünün emisyon azaltma etkisi zamanla değişir. “
Luke’ta Programın Lideri Olan Prof. Anne Tolvanen
Birkaç kuruluşun birlikte yürüteceği LandUseZero projesinde; Finlandiya VTT Teknik Araştırma Merkezi, rüzgar enerjisinin emisyon azaltma potansiyelini değerlendirecek ve Finlandiya Jeolojik Araştırması (Geological Survey of Finland/ GTK) da turbalık alanların restorasyonunun iklim ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkisini inceleyecek. Bununla beraber Doğu Finlandiya Üniversitesi ise mekânsal optimizasyondan sorumlu olacak. Ayrıca Luke, orman kullanımının etkisine ve farklı önlemlerin genel mali etkisine ilişkin hesaplamalar hazırlayacak ve anketi yürütecek.
Bu bağlamda işletim modeli bilim insanları, arazi kullanım planlayıcıları ve karar vericiler arasında iş birliği içinde geliştirilecek. Proje için Ii belediyesi pilot bölge olarak belirlendi. Diğer pilot tesisler ise Güneybatı Finlandiya, Satakunta ve Kuzey Karelya bölgelerinde bulunuyor.
“Ii, hem ulusal hem de küresel iklim faaliyetlerinde hak ettiği için doğal bir seçimdi ve özellikle turbalıkların kullanımı ve restorasyonu konusunda zaten birlikte çalıştık.”
Luke’ta Programın Lideri Olan Prof. Anne Tolvanen
Diğer yandan mali inceleme, iklim önlemlerinin toplumsal maliyetlerini, insanların katılma istekliliğini ve orman sahiplerinin arazilerinde gerçekleştirilen iklim önlemlerine ilgi düzeylerini inceleyecek.