Yedinci doğal kaynak olan geri dönüştürülebilirlerin önemini vurgulan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, 18 Mart Dünya Geri Dönüşüm Günü’ne özel yaptığı açıklamalarda atıkların yeşil fırsat olduğunun altını çizdi.
Hava, su, kömür, petrol, doğal gaz ve minerallerden sonra yedinci doğal kaynak olarak kabul edilen geri dönüştürülebilirler, yaşamımızda faydalı kullanım ömrünü tamamladıktan sonra atık olan ahşap, akü, cam, elektrikli-elektronik eşyalar, kâğıt, metal, otomobil, plastik, yağlar gibi kıymetli ham maddelerdir.
Geri dönüştürülebilirlere dikkat çekmek için 2019’dan bu yana Küresel Geri Dönüşüm Vakfı öncülüğünde Dünya Geri Dönüşüm Günü kutlanıyor. Bu bağlamda Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) de günün önemini vurgulamak ve geri dönüştürülebilirlerin Türkiye atık ekonomisinde artarak değer yaratması için çalışmalar yürütüyor.
İTÜ Öğretim Üyesi ve SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, evde, işte, okulda, yolda, tarlada, ormanda yaşamın her yerinde üretirken, tüketirken atık çıkarıldığına dikkat çekti. Atıkların iyi yönetilmemesi durumunda çevrenin kirlendiğini, iklimin değiştini, su ve kara ekosisteminin bozulduğunu belirten Karaosmanoğlu, insan ve doğa sağlığının bu durumdan kötü etkilendiğini vurguladı. Bununla beraber faydalı kullanım ömrünü tamamlayan ürün ve ambalajların çöp değil, her birinin sanayi için kıymetli ham maddeler olduğunun da altını çizen Karaosmanoğlu, “geri dönüştürülebilirleri döngüsel ekonomimize kazandıralım, gelir ve istihdam yaratalım” dedi.
Dünyada milyarlarca ton kaynağın hiç bitmeyecekmiş gibi tüketildiğine değinen Prof. Karaosmanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Oysa kaynaklar sınırlı ve hızla tükeniyor. Çevre kirliliği, iklim değişikliği, savaşlar, yoksulluk, göç, iş kayıpları ve de sağlık için acil çözmemiz gereken sorunlar önümüzde. Çöpe attıklarımızı durup düşünmeliyiz. Geri dönüştürülebilirler ile dünyamızın ham madde ihtiyacının yüzde 40’ı karşılanırken; 1,6 milyon kişi istihdam ediliyor. Her yıl 20 milyon dolar yatırım yapılırken, sektörün Küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya katkısının gelecek on yılda 400 milyar dolar değerini aşacağı öngörülüyor. Geri dönüştürülebilirler ile her yıl karbondioksit emisyonlarında 700 milyon ton üzerinde, diğer deyişle havacılık kökenli karbondioksiti dengeleyecek kadar emisyon azaltımı sağlanıyor.”
Atıkların yeşil fırsat olduğunu belirten Dr. Karaosmanoğlu şu bilgileri aktardı: “Ürünlerimizi satın alırken uzun ömürlü, tamir edilebilir olmasına dikkat ederek, yeniden kullanım seçeneklerini unutmayalım. Az tüketim, az atık hedefiyle yaşayalım. İsraf etmeyelim. Ürün veya ambalajına atık dedikten sonra geri dönüştürülebilirleri atmayalım, ayrı toplayalım. Neyi nereye nasıl vereceğimizi bilelim. Bilmiyorsak ilçe belediyelerimize soralım. Atığımızı da kesinlikle israf etmeyelim. En yakın geri dönüşüm kutusunun yerini bilelim. Atığını en iyi yöneten güzelim ülkemizin yeşilini mavisini koruyan, geri dönüştürülebilirlerini ülke ekonomisine kazandıran yurttaşlar olalım.”
Geri dönüşümü desteklemek, geri dönüştürülebilirlerin ekonomik değerini göstermek ve gezegenin atıklarının yaratacağı sorunlardan korumak için Küresel Geri Dönüşüm Vakfı tarafından ilk kez Ekim 2018’de Küresel Geri Dönüşüm Günü kutlanması önerildi. Bu anlamlı günün Birleşmiş Milletler tarafından tanınması için Uluslararası Geri Dönüşüm Bürosu (BIR) ile Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) de büyük bir çaba gösteriyor. İlk kez 2019 yılında, 18 Mart tüm dünyada Küresel Geri Dönüşüm Günü olarak kutlandı.
Küresel Geri Dönüşüm Günü’nü Türkiye’de gündeme 2019’da ilk kez taşıyan ve geri dönüşümü faaliyetlerinde sürekli gündemde tutan SÜT-D olurken, Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu “Geri dönüştürülebilirler” adlandırmasını sektöre kazandırdı.