Mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara taze hava sağlamak misyonuyla çalışan Systemair HSK, “Taze Hava Akımına Kapılın” sloganıyla hayata geçirdiği kampanya kapsamında, kapalı alanlarda sağlıklı ve temiz havanın ancak doğru “havalandırma” ile sağlanabileceğine dikkat çekerek alınması gereken önlemleri anlatacak.
Pandemi sürecinde gündeme oturan toplu alanlardaki havalandırma sistemleri ve iç hava sağlığı konusu, kontrollü normalleşme dönemiyle birlikte daha da önemli hâle geldi. Ancak konuyla ilgili başlatılan tartışmalarda akıllara takılan pek çok soru nedeniyle gerek kurumlar gerekse vatandaşlar, sorgulanması gereken konular ve alınması gereken önlemler hakkında algı karmaşası yaşamaya başladı. Mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara taze hava sağlamak misyonuyla çalışan Systemair HSK, tüm bu soru işaretlerini ortadan kaldırarak sağlıklı havalandırma konusunda kamuoyunda farkındalık sağlamak için “Taze Hava Akımı” kampanyasına imza attı.
“Taze Hava Akımına Kapılın” sloganıyla hayata geçirilen bilinçlendirme kampanyası kapsamında; hastanelerden alışveriş merkezlerine, okullardan otellere, fabrikalardan ofislere kadar pek çok farklı alanda sektör profesyonellerine ulaşılarak toplum sağlığı için taze havanın önemi ve doğru havalandırma yöntemleri anlatılacak. Vatandaşlara ise evleri, ofisleri, çocuklarının okulları, gittikleri alışveriş merkezleri, oteller ve hastaneler gibi tüm bu mekanlardaki iç ortam hava sağlığını nasıl sorgulayabilecekleri konusunda bilgiler verilecek.
Marka isminde “hava” kelimesini (İngilizce olarak air) barındıran bir şirket olarak dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de dev projelere “taze hava” sağladıklarını belirten Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu, havalandırma alanındaki bilgi birikimlerini kamuoyuyla çok daha yoğun bir şekilde paylaşmak için kampanya başlattıklarını söyledi.
Eroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde iklimlendirme denildiği zaman ilk akla gelen ısıtma ve soğutma oluyor ve çok önemli bir unsur olan havalandırma genellikle göz ardı edilebiliyordu. Pandemi dönemiyle birlikte ise toplu alanlardaki havalandırma sistemleri ve iç hava sağlığının hiç olmadığı kadar konuşulduğuna şahit olduk. Şirket olarak düzenlediğimiz online söyleşilerde de pek çok farklı sektörden yoğun bir ilgiyle karşılaştık, iç hava kalitesi konusunda çok fazla soru almaya başladık. Tüm bu ihtiyaçlar ve aydınlatılmayı bekleyen konuları dikkate alarak “Taze Hava Akımı” ismini verdiğimiz kampanyamızı kurguladık. Kampanyamız kapsamında pek çok farklı alandan sektör temsilcilerinde ve kamuoyunda, iç ortamlarda taze ve temiz havanın önemiyle ilgili farkındalık sağlamayı hedefliyoruz. Düzenleyeceğimiz etkinlikler, seminerler, projeler gibi iletişim aktiviteleri ile taze havanın lüks değil, sağlıklı yaşam için bir zorunluluk olduğuna dikkat çekerek kurumlar tarafından alınması gereken önlemleri ve tüketicilerin ortam havasıyla ilgili sorgulamaları gereken hususları anlatacağız.”
Zamanın yaklaşık yüzde 90’ının işyeri, fabrika, okul, konut, alışveriş merkezi gibi kapalı alanlarda geçirildiğini hatırlatan Eroğlu, bu nedenle iç mekânlara dış ortam hava kirliliğinden etkilenmemiş kaliteli taze hava sağlanmasının kritik önem taşıdığını vurguladı. İç mekânlarda doğru havalandırmanın sağlık, konfor, iş ve okul başarısı gibi pek çok açıdan önemine dikkat çeken çok sayıda akademik araştırma bulunduğunu belirten Eroğlu şunları söyledi: “Kapalı alanlarda fiziksel ve zihinsel verimi artıracak, sağlık sorunlarına neden olmayan ve olası salgın hastalıkların yayılmasını yavaşlatacak koşullar sağlanabilmesi için iç ortamlara her zaman taze ve temiz hava sağlayan teknolojik iklimlendirme çözümlerinin kullanılması ve bu sistemlerin bakımlarının periyodik olarak yapılması çok önemli.”
İç ortamda sağlanan yüzde 100 taze havanın virüslerin diğer alanlara taşınmasını engellediğini söyleyenEroğlu; “İnsanlığın Covid-19 veya farklı virüslerle mücadelesi devam edecek gibi görünüyor. Virüslerin yayılımını önlemek için uygulanabilecek yeni yöntemler olduğu gibi mevcut sistemler için de alınabilecek önlemler bulunuyor. Doğru sistemlerle sürekli sağlanan ‘taze ve temiz hava’ vasıtasıyla ortamdaki virüs ve kirleticilerin yoğunluğu azaltılabilir. Havalandırma sistemlerinde virüsün yayılmasını durduracak en kritik eylem taze hava ile iç ortam havasının karışmasını tamamen önüne geçmek ve klima santrallerini yüzde 100 taze hava moduna getirerek ortamdaki virüsün diğer mahallerdeki insanlara taşınmasını engellenmek” dedi.
Kapalı alanlarda taze ve temiz hava için kurumların alması gereken önlemler kadar vatandaşların da bu konuda bilinçli olarak bulundukları alanın hava kalitesini sorgulamalarının önemli olduğunu belirten Eroğlu, bu sayede kullanıcıların kurumları iç mekanlarda tamamen taze hava sağlayan iklimlendirme sistemleri kullanmak konusunda teşvik edebileceklerini söyledi.
Eroğlu; fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, hastaneler, endüstriyel tesisler gibi dev projelerin iklimlendirmesini sağlayan Systemair HSK’nın, bugün Türkiye’de işletmeye alınmış şehir hastanelerinin yatak kapasitelerinin yüzde 70’ini havalandırdığını söyledi. Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin ekonomisi ve istihdamına katkı sağlarken taze hava konusundaki deneyimimizi daha yoğun bir şekilde tüm ilgili taraflarla paylaşmayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu noktada kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle gerçekleştireceğimiz her türlü iş birliğine açığız.”