Yenilenebilir kurulu gücünün 49 bin 550 megavata ulaştığını söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’nin elektrik üretiminde güneşin payını 2030’larda üç kat artırma hedefi olduğunun altını çizdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED)’in düzenlediği Güneş Zirvesi’ne video konferans yöntemiyle katıldı.
Yenilenebilir enerjinin Covid-19 salgınından güçlenerek çıkan sektörlerden biri olduğunu belirten Bakan Dönmez, küresel durgunluğa rağmen yenilenebilir enerji sektörüne yapılan yatırımların durmadığını söyledi. 2020’nin ocak-ekim döneminde küresel ölçekte bir önceki yıla göre yüzde 15 daha fazla yenilebilir enerji ihalesinin tamamlandığının altını çizen Dönmez, Ekim 2020’de dünya borsalarındaki güneş enerjisi şirketlerinin piyasa değerlerinin bir önceki yılın aynı ayına göre iki kat arttığını söyledi.
Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency /IEA) ‘nın yayımladığı son rapora göre güneşin gelecek dönemde üretimde daha fazla söz sahibi olacağını hatırlatan Dönmez, maliyetlerin de düşmeye devam edeceğini söyledi. Güneş enerjisi sektörünün Türkiye’de 10 yıllık geçmişi olduğunu dile getiren Dönmez sözlerine şöyle devam etti: “2014’te 40 megavat olan güneş kurulu gücü bugün 6 bin 630 megavata ulaştı. Güneş kurulu gücümüzü üç yıl içerisinde neredeyse iki kat artırdık. Güneş enerjisi kurulu gücü bakımından dünyada 13., Avrupa’da yedinci sıradayız. Toplam kurulu gücümüz içindeki payı yüzde yediye yaklaştı. Elektrik üretimimizde güneşin payı ise yüzde dört seviyelerinde. 24 saatlik zaman dilimi olarak düşündüğümüzde günlük tüketimimizin ortalama 0,7 saati güneş enerjisinden karşılıyoruz.”
Türkiye’nin elektrik üretiminde güneşin payını 2030’larda üç kat artırma hedefi olduğunu söyleyen Dönmez, güneş enerjisindeki maliyetlerin düşmesiyle bu oranın daha da yukarılara çıkacağını sözlerine ekledi. Dönmez, bu yıl gerçekleştirilecek Mini YEKA-GES yarışmalarıyla güneşte yakalanan ivmenin yukarılara çekileceğinin da altını çizdi. Dönmez şunları söyledi: “36 ilimizde toplam 1000 megavatlık 74 yarışma için başvuruları iki ay içerisinde alacağız. Mini YEKA-GES yarışmalarımız özellikle güneş enerjisi yatırımlarının tabana yayılması açısından oldukça önemli. Yatırım kültürü ve yatırımcı profilinin değişmesinde önemli bir etken olacak. Bu yarışmalarla bir nevi enerji KOBİ’leri ortaya çıkacak.”
Geçen yıl sonu itibarıyla 458 megavat çatı GES kurulu gücüne ulaşıldığına değinen Dönmez, toplamda 3 bin 490 megavat kurulu güce sahip 9 bin 178 çatı GES başvurusunun bulunduğunu söyledi. Güneş enerjisinin Türkiye’de gelişme dönemine girdiğini belirten Dönmez, güneş enerjisi teknolojisinin yerlileştirilerek yerli üretimin artırılmasının önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
Konuşmasında depolama ve pil teknolojilerinin de önemine dikkati çeken Dönmez, günümüzde elektrikli otomobillerin yüzyıllardır kullanılan benzinli ve dizel otomobillerin yerini almaya hazırlandığını söyledi. Dönmez şu bilgileri aktardı: “Elektrikli otomobillerin yaygınlaşmasıyla benzin ve dizel motorlarda verimlilik, kapasite, hibrit gibi yeni teknolojiler geliştirilmeye başlandı. Benzer bir durum aslında enerji sektörümüzde de yaşanıyor. Bugün pek çok petrol ve doğal gaz şirketi artık yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaya başladı. 2025’e kadar büyük petrol ve gaz şirketlerinin yenilenebilir enerji yatırımlarını 10 kat artırması bekleniyor. Bu alanda ciddi bir yatırım, ciddi bir teknoloji geliştirme gayreti mevcut.”
Türkiye’nin yenilenebilir enerjide attığı adımları artıracağını vurgulayan Dönmez, 2020’nin bu anlamda oldukça iyi geçtiğini söyledi. Bu yıl ve sonrasında da bu başarı trendini devam ettirmek istediklerini belirten Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı: “Geçtiğimiz yıl devreye aldığımız yaklaşık 4 bin 900 megavat kurulu gücümüzün yüzde 98’ini yani neredeyse tamamına yakınını yenilenebilir kaynaklar oluşturdu. Yenilenebilir kurulu gücümüz 49 bin 550 megavata ulaştı. Toplam kurulu gücümüz içerisinde yenilenebilirin payı yüzde 51,7 seviyesine yükseldi. Enerji dönüşümünü yeni dönemde ekonomik kalkınma stratejilerinin bir parçası olarak görüyoruz. Ekonomik durgunluğu hareketlendirecek, piyasaları yeniden canlandıracak önemli bir argüman olarak değerlendiriyoruz. Bu dönüşümün temelinde enerjinin sürdürülebilir, çevreci, uygun maliyetli ve ulaşılabilir olması en temel amacımız.”