Covid-19’a rağmen rüzgar enerjisinin 2020 yılında rekor kırdığını belirten Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği (World Wind Energy Association / WWEA) Genel Sekreteri Stefan Gsänger, gelecekte daha ademi merkeziyetçi bir enerji tedarik sisteminin olacağını söyledi.
Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği Genel Sekreteri Stefan Gsänger, 11. Uluslararası %100 Yenilenebilir Enerji Konferansı IRENEC 2021’de rüzgâr enerjisinin küresel gelişimini değerlendirdi.
Pandemiye rağmen 2020 yılının rüzgâr enerjisinde şaşırtıcı bir şekilde yeni bir rekor kırdığını belirten Gsänger, geçen yıl rüzgârda 93 bin MW kurulu kapasiteye ulaşıldığını söyledi. Bu süreçte rol oynayan ülkelere de değinen Gsänger, Çin’in başat rol üstlendiğinin altını çizdi. Bu bağlamda Gsänger, toplam kurulu güçte ilk sırada yer alan Çin’in tek bir senede 52 bin MW ekleyerek neredeyse 300 bin MW’a ulaştığını da sözlerine ekledi. Gsänger, ülkenin daha önceki performanslarının çok üzerinde olan bu seviyeye başka hiçbir ülkenin erişemediğini söyledi.
Bu süreçte ABD’de de eyaletlerin çabalarıyla yeni rekorlarının kırıldığını ifade eden Gsänger, ülkenin bir yılda 17 GW’a ulaştığını söyledi. Gsänger sözlerini şöyle sürdürdü: “Bayağı bir pazar payını kaybeden Avrupa’ya bakacak olursak durum bu kadar parlak gözükmüyor. Mesela birkaç yıl önce 5-6 GW seviyelerinde olan ülkede geçen sene sadece 1,4 GW yeni kapasite eklendi. Brezilya da gayet iyi bir performans gösterdi. Sonuçta Avrupa, Çin ve ABD’nin dışında çok büyük bir piyasa. Çok enteran bir husus, geçen yıl Brezilya kurulu güce 2,5 GW ekledi. Ülkede bazı olumsuzluklar da olmasına rağmen şu anda talebin itici güç olduğu bir süreç var ve enerji alım anlaşmaları da devreye girmiş vaziyette. Mesela rüzgâr tesislerinden alım yaptığınızda daha elverişli fiyatlar elde ediyorsunuz. Tabii ki Türkiye de çok büyük bir piyasa ama elbette piyasada birtakım sıkıntılar olduğu da biliniyor. Hindistan’da da benzer sorunlar var.”
Dünyada ilk rüzgâr enerjisi araştırma merkezinin 1920’lerde Sovyetler Birliği zamanında kurulduğunu hatırlatan Gsänger, sürecin daha sonra durduğunu söyledi. Bununla beraber Gsänger, günümüzde kurulu güç kapasitesini artıran Rusya’nın 1 GW’a ulaştığını da sözlerine ekledi. Gsänger: “Önümüzdeki yıllarda bunun daha da artacağı düşünülebilir. Tabi bir de çok geniş bir araziden bahsediyoruz. Bu anlamda Rusya da rüzgâr enerjisi anlamında çok elverişli.” dedi.
Gelecek açısından rüzgâr enerjisinde cesaretlendirici bir büyümenin görüldüğünü söyleyen Gsänger, piyasanın gittikçe güçlendiğini belirtti. 2020 yılında kırılan yeni rekor ile birlikte rüzgâr enerjisinde yeni bir ivme kazanıldığını belirten WWEA Genel Sekreteri, teknoloji olarak daha yapılması gerekenlerin olduğunun altını çizdi. Uzun vadede rüzgâr enerjisinin gücünü arttıracağını belirten Gsänger, Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği olarak yaptıkları yakın dönemdeki bir araştırmaya göre enerjinin yüzde 30-40’ının gelecekte rüzgâr enerjisinden geleceğini söyledi. Gsänger şöyle konuştu: “Bir o kadarı da güneşten gelebilir. Şüphesiz gelecekteki enerji karışımında biyoenerji vs. de rol oynayacak.”
Önümüzdeki dönemde elektriğin ulaşımda daha fazla kullanıldığının görüleceğini söyleyen Gsänger, bu trendlerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Gsänger sözlerini şöyle tamamladı: “Bir taraftan daha ademi merkeziyetçi bir enerji tedarik sistemi olacak. Buna hazırlıklı olmalı ve bu sürece doğru ilerlerken doğru adımları atmalıyız. Arzumuz yüzde 100 yenilenebilire geçmektir. Sürdürülebilir bir gelecek için bu olmazsa olmaz.”