Dünyanın en büyük alternatif yakıt sistemleri üreticisi BRC, Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (Environmental, Social, and Governance / ESG) Raporunu yayınladı. Sera gazı salınımının yıllar içindeki artışını ve giderek büyüyen karbon ayak izini verilerle gözler önüne seren raporda BRC, hedeflerinin alternatif yakıtları destekleyerek sıfır emisyon olduğunu açıkladı.
BRC, ESG Raporunu açıkladı. Rapor, enerji tüketiminin 2018’e göre 2019 yılında yüzde 7,6 azaldığını ortaya koyarken; 2018 yılına kıyasla 2019 yılında sera gazı salımı yüzde 15,7 artış gösterdi. 2019 yılında dünya çapında ‘çevreci yakıtlara’ yönelik talep azalırken; LPG kullanımı 2018’e göre yüzde 7,8 ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) kullanımı yüzde 100’lükdüşüş gösterdi. Buna karşılık insan sağlığını tehlikeye sokan katı parçacık (PM) ve azot oksitler (NOx) salımı diğer fosil yakıtlara oranla çok daha fazla olan dizel yakıta olan talep Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde uygulanan yasaklara rağmen yüzde 72,5 oranında arttı.
ESG raporu hakkında açıklamalarda bulunan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, şunları söyledi: “BRC olarak vizyonumuz ‘net sıfır emisyon’ yaratacak teknolojileri geliştirmek ve ulaşım sektörünün kullanımına sunmak. Bunu dünyamıza karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bizler globalde ve ülkemizde çevreci yakıtları özendirmek için elimizden geleni yapsak da devletler çevreci yakıtları cazip hâle getirecek teşvikler açıklamadığı sürece havamızı kirleten ve atmosferimize ağır zararlar veren yakıtların kullanımı devam edecek. Enerji tüketiminin azaldığı 2019 yılında sera gazı salınımının artışı, dizel ve kömür gibi kirletici yakıtların hâlâ çarpıcı oranlarda kullanılmasından kaynaklanıyor. Dünyamız daha iyisini hak ediyor. Gelecek nesiller için bugün adım atmalıyız.”
Hedeflerinin sıfır emisyon olduğunu vurgulayan BRC CEO’su David M. Johnson sözlerini şöyle sürdürdü: “ESG raporumuzu yayınladık. Sürdürebilir vizyonumuzun merkezinde düşük karbonlu, temiz ulaşım çözümlerinden oluşan ürünlerimiz ve faaliyetlerimizin merkezinde karbon ayak izini azaltma taahhüdümüz var. Sürdürülebilir taşımacılığa giden yol, maliyet açısından rekabetçi ve piyasa taleplerine uygun teknolojiler üretmekten geçmektedir. Bizler de tüm gücümüzle uzun vadeli net sıfır emisyon hedeflerimiz için çalışıyoruz. İnanıyoruz ki, yenilenebilir ve karbondan arındırılmış gazlara odaklanmak temiz ve sürdürülebilir hareketliliğin yanı sıra ekonomik iyileşmeyi artırmak, yeni istihdam yaratmak ve emisyon azaltma hedeflerimize ulaşmak için de bir fırsat sunar.”