Bitki Yetiştirmede Yapay Yöntemler Küresel Gıda Güvenliğinde Etkili mi?

Yeni bir araştırmaya göre bitki yetiştirmek için yapay yöntemlerin kullanılması küresel gıda güvenliğinin çözülmesine yardımcı olabilir.

Surrey Üniversitesi‘nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, marul yetirtirmek için yapay yöntemlerin kullanılması, geleneksel tarla bazlı yöntemlere göre iki kat daha fazla mahsul üretiyor. Peki nasıl?

Bilim insanlarına göre iklim değişikliğine bağlı etkiler son zamanlarda tarım arazilerinin verimliliğini olumsuz etkileyerek küresel anlamda gıda güvenliğini etkiliyor. Bununla beraber kontrollü çevre tarımı (controlled-environment agriculture / CEA) gibi yeni teknolojiye dayalı tarımsal üretim sistemleri, iklim değişikliğinin ve mevcut küresel mahsul üretimine zarar veren zararlıların etkisini azaltmanın ve tutarlı mahsul gelişimini sağlamanın bir yolu olarak ön plana çıkıyor. Bu bağlamda Surrey Üniversitesi’ndeki araştırmacılar bu sistemlerde yaygın olarak yetiştirilen yüksek değerli bir ürün olan marul yetiştirmek için kontrollü çevre tarımı (CEA) sistemlerini kullanmanın etkisini anlamaya çalışmak amacıyla 120’den fazla yayınlanmış makaleyi inceledi.

Çalışmaya ilişkin sonuçları  Çalışma Plants dergisindeki makalede yayımlayan araştırmacılar, ortalama olarak CEA yöntemlerinin tarlaya dayalı tarıma kıyasla iki kat verim ürettiğini buldu (3,68 kg m−2’ye karşı 1,88 kg m−2). Ekip ayrıca CEA mahsullerinin ekim süresinin ortalama 40 gün olduğunu buldu. Bu, 60-120 günlük ortalama tarla bazlı yetiştirme süresinden daha kısaydı. 

Ayrıca araştırmacılar ilginç bir şekilde dikey tarım için (mahsullerin istiflenmiş katmanlar halinde yetiştirildiği) CEA yöntemlerinin kullanılmasının, tarlaya dayalı tarıma göre önemli ölçüde daha yüksek sonuçlar (6,88 kg m−2) sağladığı sonucuna da ulaştı.

Makalenin yazarlarından Dr. Zoe M Harris şunları söyledi:”İklim acil durumu hepimiz için küresel gıda güvenliği de dahil olmak üzere çok sayıda korkutucu zorluk sunuyor. Kontrollü çevre tarımı, mahsullerin zorlu ortamlarda veya değişen iklimlerde yetiştirilmesine olanak sağlayabilir. Bu oran CEA’nın verim ve büyüme üzerinde sağlayabileceği faydaları ölçebilmek, bu teknolojinin topluma nerede ve ne zaman en fazla değeri getirebileceğine dair anlayışımızı geliştirmek için çok önemlidir.  Bulgularımızın CEA büyüme faktörlerini anlamanın önemini vurgulayacağını ve kontrollü çevre tarımı alanında devam eden araştırmalara duyulan ihtiyacı vurgulayacağını umuyoruz.”