Deloitte, 2021 İçin Beş Yenilenebilir Enerji Eğilimini Sıraladı

Deloitte’nin yayımladığı 2021 Yenilenebilir Enerji Sektörü Görünümü (2021 Renewable Energy İndustry Outlook), önümüzdeki yılın yenilenebilir enerji sektörü için nasıl görüneceğini ortaya koyuyor.

Deloitte’nin Yenilenebilir Enerji Sektörü Görünümü (2021 Renewable Energy İndustry Outlook)’ne göre salgına ve ekonomik durgunluğa rağmen işletmeler ve hükümetler, 2020’de karbondan arındırma planlarını sürdürmeye devam etti. Covid-19’a yanıt olarak alınan ekonomik canlandırma önlemlerinde yeşil altyapı gelişimi için doğrudan bir teşvik olmasa bile yenilenebilir enerji ve depolamanın düşen maliyetler, artan kapasite ve kullanım faktörleri kaydetmesiyle ABD’deki temiz enerji talebi, direnç gösterdi.

Ayrıca yenilenebilir enerji 2020’de elektrik talebinin düşmesiyle diğer elektrik üretim kaynaklarını da geride bıraktı. Aralık başı itibarıyla, 2019’daki 39 güne kıyasla, yenilenebilir enerjilerin üretimdeki payı kömürün payını 153 gün geçti.  ABD Enerji Enformasyon İdaresi (US Energy Information Administration /EIA), elektrik tüketiminin 2020 yılında yıllık yüzde 3,9 azalacağını tahmin ediyor.

Görünüm’e göre ABD’de yeni yönetimin Paris İklim Anlaşması‘na yeniden katılmayı, temiz enerjiye 2 trilyon Dolar yatırım yapmayı ve daha büyük bir net sıfır hedefine ulaşmak için 2035 yılına kadar elektrik sektörünü tamamen karbondan arındırmayı içeren bir platformda uygulamaya başlamasıyla, 2021’de yenilenebilir büyüme hızlanabilir. 

Yenilenebilir enerji talebini artırma potansiyeli, ulaşım ve sanayi sektörlerinin elektrifikasyonu, petrol ve gaz şirketlerinin elektrik değer zincirine katılımı artırma planları, enerji sektörünün yakınsamasını hızlandırıyor. Bu eğilimler, yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına neden olan ve enerji geçişinin ilerlemesine yardımcı olan iş birliğini teşvik edebilir.

2021’de İzlenecek Beş Eğilim

• Rekabet Ortamını Sağlamlaştırın: Şirketler, hükümetler ve kamu hizmetleri iddialı iklim hedeflerini karşılamaya hazırlanırken, yenilenebilir enerji anlaşmalarının 2021’de artması olası.
• Yeni Ekonomiler Yaratın: Dekarbonizasyon ilerledikçe, birçok endüstri paydaşı karbon emisyonlarını azaltmanın yollarını bulmak için rüzgar ve güneşe ek olarak hidrojen üretimi ve depolama projelerini düşünüyor. 2021’de, şebekede yenilenebilir enerji penetrasyonu arttıkça, şebeke dengeleme için güç üretmek üzere talep üzerine mevcut yakıtın mevsimsel depolanması görevi görme potansiyeli nedeniyle yeşil hidrojen gelişiminin de bunu takip etmesi bekleniyor.
• Pil İş modellerini yeniden keşfedin: Enerji depolaması, enerji endüstrisinde en hızlı büyüyen varlık sınıflarından biri haline geliyor. Düşen maliyetler ve olgunlaşan teknoloji, depolamanın kullanım durumlarını daha ekonomik hale getiriyor, bu da depolamanın yardımcı şebeke hizmetlerinden isteğe bağlı güce kadar birden fazla işlevi sağlamasına olanak tanıyor.
• Yeni girenlerle ve sınırlarla ölçeği büyütün: Rüzgâr endüstrisinin sınırlarının 2021’de giderek daha fazla açık denizlere taşınması bekleniyor. Kamu hizmetleri karbondan arındırmaya odaklanıp, net sıfır hedefler oluştururken; açık deniz rüzgârı, yüksek kapasite faktörleri ve dağıtım potansiyeli sayesinde birçokları için büyük umut vaat ediyor.
• Afete hazırlığı güçlendirin: Yenilenebilir enerji endüstrisi salgın sonrası dönemde gelişmeye çalışırken, tedarik zincirlerinin gözden geçirilmesi paydaşlar için bir öncelik haline gelebilir.