Günümüzde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (The United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization / UNESCO) Dünya Mirası listesindeki ormanlardan en az 10’u, insan faaliyetlerinden ve iklim değişikliğinden kaynaklanan baskılar nedeniyle net karbon kaynakları haline geldi.
UNESCO, Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Resources Institute / WRI) ve Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (International Union for Conservation of Nature / IUCN) hazırladıkları Dünya Mirası Ormanları: Baskı Altında Karbon Yutuyor (World Heritage forests: Carbon sinks under pressure) raporunu yayımladı. Rapor, küresel ısınmanın azaltılmasına yardımcı olmak yerine, dünyanın en değerli ormanlarından bazılarının aslında genel CO2 emisyonlarına katkıda bulunduğunu gözler önüne seriyor.
Yeni analiz, UNESCO’nun Dünya Mirası ağındaki ormanlar tarafından depolanan ve emilen önemli miktarda karbona rağmen, dünyanın en ikonik ve korunan ormanlarından bazılarının iklim faydalarının bile arazi kullanımı ve iklim değişikliği baskısı altında olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, son 20 yılda, Dünya Mirası alanları 3,5 milyon hektar ormanı (Belçika’dan daha büyük bir alan) kaybetti ve 10 Dünya Mirası alanındaki ormanlar emdiklerinden daha fazla karbon saldı.
Ormanlar, atmosferden hem karbondioksit (CO2) salarak hem de emerek küresel iklim sistemine katkıda bulunuyor. Dünya Mirası orman karbonunun çoğunluğu tropik bölgelerde depolanıyor. Araştırma, genel olarak, Dünya Mirası alanlarındaki 257 orman ağının, her yıl atmosferden 190 milyon ton CO2 emerek iklim değişikliğini azaltmada hayati bir rol oynadığını ortaya koyuyor. Bu bağlamda raporda incelenen bu 10 ormanın 2001 ve 2020 yılları arasında insan faaliyetleri nedeniyle karbon fazlası göstermesi gerçeğinin endişe verici olduğunun da altı çiziliyor. Kaldı ki bu miktar, Birleşik Krallık tarafından salınan fosil yakıtlardan kaynaklanan yıllık CO2 emisyonlarının yaklaşık yarısına tekabül ediyor.
Araştırmanın bulgularına göre, bazı bölgelerde arazinin tarım için temizlenmesi, emisyonların tecritten daha büyük olmasına neden oldu. Genellikle şiddetli kuraklık dönemleriyle bağlantılı olan orman yangınlarının artan ölçeği ve şiddeti de birçok durumda baskın bir faktördü. Kasırgalar gibi diğer aşırı hava olayları belirli bölgelerde katkıda bulundu.
Raporda sorunu çözebilmek adına önerilerde de bulunuluyor. Bu bağlamda ormanların gelecek nesiller için güçlü karbon yutakları ve depoları olmayı sürdürmelerini sağlamak için UNESCO Dünya Mirası alanlarının ve çevresindeki manzaraların artan ve sürekli korunması çağrısında bulunuluyor.
Bunu başarmak için de rapor, iklimle ilgili olaylara daha acil bir yanıt verilmesinin yanı sıra iyileştirilmiş peyzaj yönetimi yoluyla ekolojik bağlantının sürdürülmesini ve güçlendirilmesini öneriyor.
Rapora göre UNESCO Dünya Mirası ormanları, yerel ve küresel tehditlerden etkin bir şekilde korunurlarsa, güvenilir karbon yutakları olmaya devam edebilirler. Bu ormanları korumaya yönelik eylemlerin başarılı bir şekilde uygulanması, kilit paydaşların (örneğin, hükümetler, sivil toplum, yerli halklar, yerel topluluklar ve özel sektör) sürdürülebilir finansman ve yatırımları geliştirmek ve karar verme için disiplinler arası bilgi paylaşımını teşvik etmek için seferber edilmesini gerektiriyor.