Metan emisyonlarının 2022’de inatla yüksek kaldığına dikkat çeken Küresel Metan Takipçisi (Global Methane Tracker 2023 ) raporuna göre küresel enerji sektöründen kaynaklanan metan emisyonları 2022’de 135 milyon tona yükseldi.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency / IEA) yeni yayımladığı Küresel Metan Takipçisi raporu ile yüksek enerji fiyatlarının, arz güvenliği endişelerinin ve ekonomik belirsizliğin birleşiminin geçen yıl metan emisyonlarını azaltmada yeterli olmadığının altını çizdi. Bu bağlamda rapora göre küresel metan emisyonları geçen yıl 135 milyon tona yükseldi.
Karbondioksitten daha hızlı dağılan ve daha kısa ömürlü olan metan, aynı zamanda karbondioksitten daha güçlü bir sera gazı. Bu bağlamda metanın Sanayi Devrimi’nden beri küresel sıcaklıklardaki artışın yaklaşık %30’undan sorumlu olduğunu belirten rapora göre metan emisyonlarını azaltmak, yakın vadede küresel ısınmayı sınırlamanın ve hava kalitesini iyileştirmenin en etkili yollarından biri. Diğer yandan petrol, doğal gaz, kömür ve biyoenerji dahil olmak üzere enerji sektörü, insan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının yaklaşık %40’ından sorumlu olarak tarımdan sonra ikinci sırada yer aldı.
Ayrıca IEA’nın bu yılki raporu kömür madenlerinden kaynaklanan metan emisyonlarını ve bunları yarıya indirmeye yönelik önlemleri de içeriyor. Rapora göre, petrol ve doğal gaz sektöründen kaynaklanan metan emisyonları mevcut teknolojilerle %75 azaltılabilir. Bu azalmayı sağlamak için gerekli teknolojilere 100 milyar ABD doları tutarında yatırım yapmak için, geçen yıl dünya çapında petrol ve gaz şirketlerinin elde ettiği gelirin %3’ünden daha azı gerekli.
Metan emisyonlarının halen çok yüksek olduğunu ve yeterince hızlı düşmediğini belirten IEA Başkanı Fatih Birol Küresel Metan Takipçisi raporuna ilişkin şunları söyledi: “Fosil yakıt üretiminde evcilleştirilmemiş metan salınımı, kamuoyu tartışmalarında bazen gözden kaçan bir sorundur. Maalesef bu yeni bir sorun değil ve emisyonlar inatla yüksek olmaya devam ediyor. Küresel enerji krizinin ortasında uluslararası petrol ve gaz piyasalarında çalkantılı bir dönemin ardından birçok şirket geçen yıl yüksek kâr elde etti. Fosil yakıt üreticilerinin adım atması ve politika yapıcıların devreye girmesi gerekiyor ve her ikisinin de bunu hızlı bir şekilde yapması gerekiyor.”