Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency/ IEA) yayımladığı yeni rapora göre temiz enerji teknolojilerinin kritik minerallere olan genel ihtiyacı, hükümetlerin emisyonları azaltmak için ne kadar hızlı hareket ettiğine bağlı olarak 2040 yılına kadar altı kat artabilir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) “Temiz Enerji Dönüşümünde Kritik Minerallerin Rolü (The Role of Critical Minerals in Clean Energy Transition) “raporunu yayımladı.
Yeni özel rapor, küresel enerji sektörünün güvenli ve hızlı bir dönüşümünde bakır, lityum, nikel, kobalt ve nadir toprak elementleri gibi minerallerin merkezi önemi üzerine bugüne kadarki en kapsamlı küresel çalışma olma özelliğini taşıyor. IEA’nın amiral gemisi World Energy Outlook serisinin bir parçası olan özel rapor, temiz enerji teknolojileriyle çalışan bir enerji sisteminin mineral gereksinimlerinin fosil yakıtlarla çalışanlardan önemli ölçüde farklı olduğunun altını çiziyor.
Talep görünümleri ve arz kırılganlıklarının madene göre büyük ölçüde değişiklik gösterdiğinin vurgulandığı raporda temiz enerji sektörünün kritik minerallere olan genel ihtiyacının, hükümetlerin emisyonları azaltmak için ne kadar hızlı hareket ettiğine bağlı olarak 2040 yılına kadar altı kat artabileceğini öngörüyor. IEA’ya göre bu minerallerin ticari önemi de hızla artıyor. Bugünün kömür üretiminden elde edilen geliri, enerji geçiş minerallerinden on kat daha fazla. Bununla birlikte, iklim kaynaklı senaryolarda, bu pozisyonlar 2040’tan çok önce tersine döndü.
Rapora göre elektrik araç (Electric Vehicle/EV) bataryaları ve depolamada mineral talebinin 2040’a kadar en az 30 kat artması bekleniyor. İklim hedeflerini karşılamak için düşük karbonlu enerji üretiminin artmasıyla bu sektördeki kritik mineral talebinin 2040’a kadar üç kat artacağı öngörülüyor. Bu bağlamda açık deniz rüzgarıyla desteklenen rüzgar enerjisi liderliği elinde bulundururken; solar PV’nin de eklenen kapasite hacmi nedeniyle özellikle bakır ve alüminyum talebinin yükselmesinde etkili olması bekleniyor.
IEA raporu, politika yapıcılara, hızlandırılmış temiz enerji geçişlerini desteklemek için kritik minerallerin istikrarlı tedarikini teşvik etmeleri için altı temel öneri sunuyor. Bunlar, tedarikçilerin maden üretimine yatırım yapmaları ve bunları genişletmeleri için ihtiyaç duydukları güveni sağlayacak olan, hükümetlerin uzun vadeli emisyon azaltma taahhütlerini ortaya koyma ihtiyacını içeriyor. Hükümetler ayrıca teknolojik gelişmeleri teşvik etmeleri, birincil tedarikler üzerindeki baskıyı azaltmak için geri dönüşümü ölçeklendirmeleri, yüksek çevresel ve sosyal standartları korumaları ve üreticiler ile tüketiciler arasındaki uluslararası iş birliğini güçlendirmeleri gerekiyor.
“Bugün veriler, dünyanın güçlendirilmiş iklim hedefleri ile bu hedefleri gerçekleştirmek için gerekli olan kritik minerallerin mevcudiyeti arasında giderek artan bir uyumsuzluğu gösteriyor. Zorluklar aşılmaz değil, ancak hükümetler iklim taahhütlerini nasıl eyleme dönüştürmeyi planladıklarına dair net sinyaller vermelidir. Şimdi harekete geçerek ve birlikte hareket ederek, fiyat dalgalanmaları ve tedarik kesintileri risklerini önemli ölçüde azaltabilirler. Bu kırılganlıklar dikkate alınmazsa, temiz enerji geleceğine doğru olan küresel gelişimi yavaşlatabilir ve daha maliyetli hale getirerek iklim değişikliğini önlemeye yönelik küresel çabaları da sekteye uğratabilir. 21. yüzyılda enerji güvenliği bu parametrelerden oluşuyor.”
IEA Başkanı Fatih BİROL
IEA raporu hazırlarken bir dizi iklim eylemi düzeyini ve 11 farklı teknoloji evrimi yolunu kapsayan değişen senaryolar altında gelecekteki mineral gereksinimlerini gösteren benzersiz bir veritabanı oluşturmak için ayrıntılı, teknoloji açısından zengin enerji modelleme araçlarını temel aldı.