Enerji konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Ember’in analizine göre rüzgar ve güneş 2030 yılına kadar Türkiye’nin elektrik üretiminde dışa bağımlılığını yarıya düşürebilir.
Ember’in bügün yayımladığı analize göre 2021 yılında Türkiye’deki elektrik üretiminin %50’sini sağlayan ithal fosil kaynakların payı, rüzgar ve güneş enerjisi sayesinde 2030 yılına kadar %25’in altına indirilir. Bunu sağlayabilmek için rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinde ciddi artışların sağlanması gerekiyor.
Ember çalışmasında Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Paris Anlaşması’na taraf olarak 2053 yılına kadar net sıfır hedefi belirlediği ve bu hedefe uygun olarak yeni bir enerji planı açıklayacağına değiniyor. Yeni enerji planında belirlenecek rüzgar ve güneş enerjisi hedeflerinin ülkenin yalnızca karbonsuzlaşmasını değil, aynı zamanda enerji bağımsızlığını da sağlayabileceğini gösteren çalışmada, özellikle güneş enerjisinin enerji bağımsızlığına giden yolda hayati bir yer tutacağına vurgu yapılıyor.
“Kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıtlara bağımlı olmanın ne kadar riskli ve güvenilmez olduğu son aylarda dünyada yaşanan gelişmelerle iyice ortaya çıktı. Buna karşı çözüm ucuz ve temiz enerji kaynakları rüzgar ve güneş. Rüzgar ve güneş önümüzdeki yıllarda Türkiye gibi enerji kaynakları kısıtlı olan ülkelerin enerjide bağımsızlıklarını sağlamasında öncü rol oynayacak.”
Ember’in Türkiye, Ukrayna ve Batı Balkanlardan sorumlu Bölge Lideri Ufuk Alparslan
Çalışmada güneş enerjisinin faydalarına ayrı bir yer veriliyor. Buna göre güneş enerjisinin ucuz ve ülkedeki potansiyelinin yüksek olmasının yanında başka avantajları da var. Güneş enerjisinden elektrik üretimi, artan klima kullanımı ihtiyacı nedeniyle yaz aylarında zirve yapan ülke çapındaki elektrik tüketimi profiline iyi uyum sağlar ve kurak mevsimlerde hidroelektriği telafi edebilir. Güneş enerjisi sayesinde yazın elektrik üretiminde kullanılacak barajlı hidroelektrik santralleri kış aylarında değerlendirilerek doğalgaz santrallerine olan ihtiyaç ve doğalgaz tüketimi azaltılabilir, böylece kışın en soğuk dönemlerinde ortaya çıkan gaz talebi daha kolay karşılanabilir.