Türk Sanayisinin İlk Yeşil Hidrojen Tesisi için Düğmeye Basıldı
Türk sanayisinin ilk Yeşil Hidrojen Tesisi Balıkesir’de kurulacak.
Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Enerjisa Üretim A.Ş., ASPİLSAN Enerji A.Ş., Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi,Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulması planlanan Türk Sanayisinin ilk “Yeşil Hidrojen Tesisi” için düğmeye bastı.
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulması planlanan “Yeşil Hidrojen Tesisi” için; GMKA, Enerjisa Üretim Santralleri A.Ş., Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK MAM ve ASPİLSAN Enerji A.Ş. bir araya gelerek yapılan törenle kurumsal iş birliği protokolü imzaladı.
Bu bağlamda %100 enerji dönüşümünü sağlama yolunda mevcut teknolojilerle karbon salınımlarının düşürülmesinde fosil yakıtlar yerine ikame edilebilecek en büyük potansiyele sahip alternatif enerji kaynağı yeşil hidrojenin, Enerjisa Üretim’e ait Bandırma Enerji Üssü’nde üretimi ve kullanımı için start verildi.
Protokol ile Balıkesir’in Bandırma ilçesinde kurulu olan Enerjisa Üretim’e ait Bandırma Enerji Üssü’nde Türk sanayisinin ilk Yeşil Hidrojen üretimi ve kullanımı için çalışmalar başlayacak. Bununla beraber çalışmalar kapsamında yeşil hidrojen, yeşil metanol ve amonyak, hidrojen depolamada çok kritik avantajlara sahip Bor-Hidrür bileşiklerinin AR-GE çalışmaları ve pilot üretimlerinin yapılması da planlanıyor.
Türk Sanayisinin İlk Yeşil Hidrojen Tesisi için Kim, Ne Dedi?
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez’in de katılım gösterdiği Türk Sanayisinin İlk Yeşil Hidrojen Tesisi’nin protokol imza töreninde; Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Eti Maden Genel Müdürü Serkan Keleşer, Güney Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Abdullah Güç, TÜBİTAK MAM Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ve ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ferhat Özsoy da hazır bulundu.
GMKA Enerji Yöneticisi Mehmet Volkan Duman
Ana hedef; Bandırma-Biga hattında “Hidrojen Üretim Merkezi” oluşturmak,
Güney Marmara Bölgesi hidrojen ekonomisini canlandırma girişimlerine en elverişli bölge,
Yeşil hidrojen üretim merkezi olarak Güney Marmara’nın tercih edilmesinde Bölge’nin Türkiye’nin %12,50 elektriğini üretmesi, 2,50 GW’lık yenilenebilir kaynak bazlı elektrik kurulu kapasitesiyle Türkiye’nin en verimli yenilenebilir enerji santrallerini barındırması, rüzgâr enerjisi kurulu kapasitesinde Türkiye’nin lideri olması ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Danimarka Enerji Ajansı’nın ortak yürüttüğü Deniz-üstü RES çalışmalarında en cazip bölgelerden biri olarak belirlenmesinin etkili oldu.
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl
Türkiye, hidrojen konusunda önemli bir potansiyel barındırıyor.
Enerjisa Üretim, bütün gücüyle bu protokolde adreslenmeye çalışılan başlıklarda yer almak istiyor,
Türkiye somut adımlarla yol aldığında katma değer yaratabilir; ne kadar hızlı yol alınabilirse o kadar başarılı olunur,
Bu yolculuk bireysel olarak zor olsa da güç birliği ile ancak bir noktaya varılabilir,
Enerjisa Üretim tüm imkanlarıyla ve yüreklerini koyarak bu projede gönüllü olarak yer almak istiyor.
ASPİLSAN Enerji Genel Müdürü Ferhat Özsoy
Mayıs ayında yerli lityum pil üretimine başlayacağız,
Türkiye’de şirketlerin bu yönde bir girişiminin olması asıl itici gücü oluşturuyor,
Hidrojen konusunda dünyada gelişmeler sürerken Türkiye’nin bu konuda çalışmalarını hızlandırması gerekiyor.
TÜBİTAK MAM Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil
Kamu ve özel sektörün bir arada olması çok önemli.
Bu yıl bizim 50. Yılımız. Tübitak-MAM’da sektörel yapılandırmaya gittik. Bu bağlamda yeni birimlerimizden biri “Enerji Teknolojileri” ve bu ilk günü.
Diğer yandan bu yapılandırmada Enerji Teknolojileri başkan yardımcılığının altında hidrojen ve yakıt pilikonusunda büyük bir araştırma grubu oluşturduk. Ayrıca bu çalışma kapsamında buradan çok önemli çıktılar elde edeceğiz.
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Serkan Keleşer
Eti Maden bünyesinde yer alan 33 tesiste işlenen bor ürünlerine katma değer katarak dünyaya satıyoruz,
Yeni bir katma değer ile 2022’de bor karbür tesisini faaliyete geçirerek bir zinciri tamamlayacağız.
Cevher tonu 150 dolar, borik asit tonu 600-700 dolar, biz tesislerimizde bora yeni bir katma değer katarak borik asitten bor karbür tozunu üretecek ve tonu 30 bin dolar olan bu toz ile tonu 400 bin dolarlık zırh yapacağız. Böylece bu zincirin tüm halkaları ülkemizde tamamlanmış olacak.
Ayrıca ikinci projemiz ferro borun temelini, Balıkesir’in Bandırma ilçesindeki tesislerimizde bu yıl atacağız.
AR-GE çalışmaları ile bor cevheri içerisinde bulunan lityumdan, lityum karbonat elde edilmesi için üretim tesislerimizin temelini atacağız.
Bu yıl “sodyum bor hidrür” üretiminin yatırımına start vereceğiz. Bununla beraber 2022 yılı bor ile ilgili uç ürünlere yönelik yatırımların zirve yapacağı bir yıl olacak.
Hidrojen konusunda da borun çok büyük avantajları var. Bu bağlamda bu avantajı kullanarak katma değeri yüksek, katı bor hidrojen bileşiklerinin üretimine odaklanacağız.
GMKA Genel Sekreteri Abdullah Güç
Bölgemizin potansiyelinin farkındayız ve bunu hep ön plana çıkararak değerlendirmeye çalışıyoruz.
Hidrojen konusunda da çok çalışmalar gerçekleştirdik. Böylece geldiğimiz noktada teknolojinin avantajları ve kuruluşlarımızın gerçekleştirdikleri AR-GE çalışmalarında ciddi ilerlemeler kat etmesi ile bu işi artık somut olarak konuşabilir hale gelmiş olduk.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez
Kamuda oluşan birikimi özel sektör ile birlikte kullanmamız lazım.
Bakanlığın bakış açısı olabildiğince somut ve makul projeleri desteklemektir.
“Bandırma Enerji Üssü” gibi kuruluşlarımızca ortak bir vizyon belirlenmiş alanlarda yapılacak çalışmaların, Türkiye’de KOBİ’lere, akademiye, girişimcilere fayda sağlaması için Bakanlık kaynaklarının harekete geçirilmesi de mümkündür.